Türkiye de özel eğitim alanında kaynaştırma uygulamalarına yönelik düzenlemeler mevcut olsa da sahaya indiğimizde bunun yetersiz ve doyurucu olmadığını görmekteyiz. Devletin ayda 8 saat şeklinde verdiği eğitimin yanı sıra bazı orta ve iyi derecede akademik ve sosyal yetilere sahip öğrenciler aynı zamanda normal devlet okullarındaki yaşıtlarıyla beraber eğitim alabilmektedirler. Teoride bu özel eğitime gereksini olan öğrenciler için çok yararlı olsa da sahaya inip okullarda gözlediğimizde durumun aslında çok iyi olmadığını görüyoruz. Özel eğitime gereksinimi olan ailelerin normal okullarda kaynaştırma eğitimini alabilmeleri ne yazık ki çok kolay olmamaktadır. Burada okulların bu uygulamaya karşı önyargıları ve gerekli çabayı göstermemeleri hem aileyi hem de bu alanda çalışan diğer eğitimcileri üzmektedir. Aynı zamanda normal sınıftaki öğrencilerin aileleri de ne yazık ki özel eğitime gereksinimi olan bu öğrencileri istememektedir.
Özel çocukların yetiştirilmesi çok büyük sorumluluk ve fedakârlık gerektiriyor. Bu çocukların yaşıtlarını yakalamaları için özel çalışmaların yapılması gerekiyor. Özel çocuklarımızın ihtiyacı olan kaynaştırmada en büyük görev öğretmenlerimize düşmektedir. Kaynaştırmadan kasıt özel çocuklara bir ayrıcalık gösterme değildir aslında. Sadece onları normal yaşıtlarıyla az da olsa yaklaştırmaktır. Bu şekilde bir beraberlik söz konusu olduğunda özel çocuklar uyum sağlamaya başlayacaktır.ve bu ortam içinde sosyalleşeceklerdir. Fakat başta da belirtildiği üzere bu uygulama yeterince önemsenmemektedir.Tabi burada derse giren öğretmenlerin bu konuda bu çocukları tanıma noktasında eksik olduklarını da söylemek gerekir.Bilgi yetersizliği olunca da sınıftaki öğretmenler de nasıl davranacaklarını bilmemekte bu da beraberinde sorun yaratmaktadır.Hali hazırda BEP dediğimiz program yeterince doğru şekilde uygulanmamaktadır. BEP İ doğru şekilde uygulayan öğretmenler ve okullar bu konuda doğru sonuca gidebilmektedirler.öğretmenler bu çocukları derslerine almaları konusunda bazı ciddi çekincelere sahiptirler.en başta da bu çocuklara verilecek olan eğitimin gereksiz olduğunu düşünmektedirler.Tabi burada sınıfların kalabalık olması da işlerini zorlaştırmaktadır diyebiliriz.Aynı şekilde normal çocukların velileri bu çocukların kendi çocuklarının eğitimlerine zarar verdiğini düşünebiliyorlar.kendi çocuklarının bu noktada zarar göreceğini bu yüzden de bu çocukların ayrı sınıflarda olması gerektiğini savunmaktadırlar.özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin aileleri de bu konuda yasal haklarını bilmedikleri için bu konuda çekinip çocuklarını bunda mahrum bırakmaktadırlar.kaynaştırma öğrencileri genelde akranlarına zarar vermeyen sadece biraz geç kavrayan ve yavaş öğrenen çocuklardır.eğer burada öğretmen onların gereksinimlerini dikkate alıp tekrar yaparsa aslında diğer çocuklar da bundan faydalanmış olurlar.Aslında baktığımız zaman sınıf içerisinde bazı yaramaz öğrenciler kaynaştırma öğrencilerinden daha fazla dersi ihmal edip diğer öğrencilerin dikkatlerini dağıtabilmektedirler, ancak bu çok göze batmamaktadır.bu öğrenciler bazı zamanlar bir dersin tamamını bile sekteye uğratabilmektedirler. İşte burada önemli olan husus MEB in bu noktada gerekli yasal prosedürlerin takipçisi olup bu noktada net bir tavır alması gerekmektedir.Okullarda da bu konuyla ilgili toplantılar yapılıp her ay değerlendirilmeli ve bu noktada aksaklıklar varsa giderilmelidir.öğretmenler de bu konuda birbirleriyle iletişim halinde olursa, rehber öğretmenler diğer öğretmenleri bu konuda bilgilendirirse,bu çocuklar için başarı kesinlikle sağlanacaktır.kaynaştırma öğrencilerine bu fırsatların sağlanıp sosyal anlamda kaynaşmaları sağlanıp, kendilerini de kabul etmeleri ve çevreleri tarafından da kabul etmeleri noktasında bu fırsata sahip olacaklardır.
Abdulselam Bilicitürk
Zihin Engelliler Öğretmeni